Birkaç not

5 Aralık 2008 Cuma



Bu akşam AROG'a gidiyorum. Hatta gidiyoruz. Saat 7'de Kanyon'da(Salladığım ama gitmekten vazgeçemediğim sinema - Kendime not: Mustafa filminde hiç reklam yayınlamamışlardı) işyerinden arkadaşlar ve aile fertleriyle beraber olacağım. Hiç heyecanlı değilim ve beklentim yok. 

Kediyi balkona salınca pencerenin önündeki mermere çıkarak sokağı izliyor. Sıkılınca yanındaki mandal kutusundan bir mandal alıyor ağzıyla, onu yere atıyor ve oyun yapıyor. Biz de oturup izliyoruz eşimle. Bugün karşı camda, ki arada 50 metre rahat var,  bir kadın sarkmış birşeyler silkerken çocuğu camla ilişkiye giriyordu. İki olayın benzerliği bir yana bir 5 aylık kedinin 5 yaşındaki veletten çok daha sofistike olması ilgimi cezbetti.

Sabah keyfi yapmak güzel şey evde. Oturup gazete oku, güzel bir kahvaltı et, TV izle. Çok hoş. Ama hep yapmak istemiyorum. Daha doğrusu her sabah birşey yemek istemiyorum. 


Selin Karacehennem adını bir yere not edin. Türkiye'de hedonist bir devrim olursa lideri bu kadın olacaktır. Öğleden sonraları yaptığı programın tekrarı ertesi sabah yayınlanıyor TürkMax'te. Evlilik sorunlarını konuşuyorlar. Millette ne sorunlar var ama gerçekten ya. Evde sıkılan kaynana geline sarıyor ve sürekli bir didişme hali. Bu şehirlerarası bile oluyormuş. 

Bir hikaye garibime gitti. Apartman oldukça dost canlısı. Herkes birbirini ziyarete gidiyor. Çok güzel çok hoş. Ama apartmandaki kadınlardan birisi bu kadının kocasına sarkıyormuş. Çocuklarına çikolata filan alıyormuş. Sarkan kadının kocası da eve geç geliyormuş. Kocasını bu gözleri şeytan gibi kadına kaptırmamak için ne yapmalı. Öneri "Taşının kızım siz. Bu kadından ben de korktum. Bu şirretle başedilmez."

Bir diğeri de karısı yanında yatarken masturbasyon yapan adamın öyküsü. Karısı neden yapıyorsun demiş. Adam da alışkanlık oldu sigara gibi bırakamıyorum cevabını vermiş. Selin Karacehennem "senin kocan ya hasta ya usta" dedi olayla ilgili ben de anlamadım. Yakın takibe devam edeceğim.

Adını vermek istemeyen seyirci konseptinin hastasıyım. Adımı vermek istemiyorum. Allahın adını versem. 

Güzel bir yarım ekmek sandviçi çok yemeğe değişirim. Sucukları tost makinesinde pişir, kaşarları üzerinde erit. Domatesleri kes tuz, pul biber ve zeytinyağıyla karıştır. Salatalık turşusunu ince ince doğra. Önce domatesleri yerleştir. Üstüne kaşarlı sucukları ve son olarak da turşuları koy. Kapat afiyetle ye. Yanında şişede aroma meyve suyu, tercihen şeftali. 
 

1 comments:

çubuk makarna 5 Aralık 2008 23:04  

kanyonda salı günleri reklam olmuyo. salıya denk gelmişsiniz galiba.

İzleyiciler

  © Blogger template Cumulus by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP