Ehliyet mevzusu
5 Aralık 2008 Cuma
İnsanlar inanmakta güçlük çekiyorlar ama yok.
Ehliyet almak ben 18 yaşındayken çok popüler birşeydi arkadaşlar arasında. Ama ben almayı hiç düşünmemiştim o zaman. Öncelikle kullanabileceğim bir araba yoktu. Babamda bir anadol ve renault 12 vardı. Ehliyetiniz olsa bile ikisini de kullanabileceğiniz kesin değildir.
O dönem bir de maddi sorunlar vardı. Bir kursa girip ödeyecek para da yoktu. Yani lükstü benim için ehliyet.
Bir de kişisel korkularım söz konusuydu. Çok yakın bir arkadaşımın babasını ben orta birdeyken trafik kazasında kaybettik. Arkadaşım için büyük bir yıkım olan bu kaza ben de trafik korkusunu tetikledi. Sırf bu nedenle uzun yola gideceğim zaman hep tedirgin olurum. Uçakla gidebiliyorsam pahalı da olsa uçağı seçerim. Yolculuk zevki diye bir şey söz konusu değildir benim için. Olsa olsa ızdıraptır adı.
Şu sıralar ehliyet almamı gerektiren çeşitli durumlar yaklaşıyor. İstanbul'un dışında bir ev alsam ve kira belasından kurtulsam ne iyi olur diye düşünüyorum. Böyle bir ev alırsam araba bir zorunluluk olacak. Ayrıca ev almasam bile araba yine zorunluluk olacak bir süre sonra. İster istemez.
Şimdi kurs bakıyorum. Ayrıca 100 saat filan araba sürmek ve iyice öğrenmek istiyorum. Kendimden emin olamadan bu İstanbul trafiğine çıkarsam ya kurban olurum ya da katil. Bu arada söylemediğim bir şey daha var. Ben hiç araba delisi olmadım. Araba kaçırmaya kalkmadım. Ama bu güzel arabaları takdir etmemi engellemiyor.
2 comments:
bire bir aynılarını yaşadım.. yaşamakla kalmadım alakasızlıktan direksyon sınavından kaldım.. ki bu sınavda adam ezmediğin takdirde kalmak diye birşey yok :) alalı 1 sene oldu daha yeni yeni çıkmaya başladım öğrenmek için en ideal saat gece 12 den sonra bence.. yollar son derece uygun oluyor ben bile sevmeye başladım bu işi.. ayrıca kurtsa direkson dersinde çokta güzel öğretiyorlar çekinmeye gerek yok.. saygılar..
@demiycem Çok teşekkürler yorum için. Ben de iyice öğreneceğim inşallah.
Yorum Gönder