Gidilesi Yerler
30 Haziran 2008 Pazartesi
Sintra/PortekizDünyanın en eski ikinci oteli buradaymış. Hanlar otelden sayılmıyor sanırım.
Read more...
belgrad: yeniden
1 hafta önce
Sintra/Portekiz
Wanted
Matrix'i sevmeyeni pek görmedim. Hikayesi ve çekimdeki kalitesiyle çoğumuzu adeta çarpmıştı. Wanted'da Matrix'in yolundan gitmek isteyen ama bunu abartıyla yapan bir film. Kahramanların sıfırdan zirveye yükseldikleri filmleri hep sevmişimdir. Wanted da bir yanıyla böyle bir film ama inanılmaz abartılı. Sinemada izlemek çok eğlenceli ama çıkınca bu neydi diyorsunuz. Yenilikçi efektleri ve takip sahneleri için bile izlenmeye değer. Ama ad uydurumamışlar, Wanted nedir ya...
Read more...
Gidilesi Yerler
Cousine Adası - Seychelles
Lost adası gibi gözükse de bu ada dünyanın en pahalılarından birisi. İçinde sadece 4 çiftin kalabileceği ultra lüks bir villa var. Geceliği 2000 Euro'dan başlıyor. Sayısal Loto'yu vurup 6 arkadaşı yanımıza alıp buraya akıyoruz.
Read more...
Beyaz Atlı Prens Üzerine
28 Haziran 2008 Cumartesi
Albrecht Dürer - Knight, Death and The Devil
21. Calvino'nun Varolmayan Şövalye adlı kısa romanında Şarlman döneminde yaşayan Agilulf adlı bir şövalyenin öyküsü anlatılır. Agilulf boş bir zırhtan ibarettir. Kralına olan bağlılığı yüzünden "yaşamaya" devam eder, ama zırhın içinde birşey yoktur. Cesaretse cesaret, sadakatsa sadakat, sabırsa sabır, ama "varlık" yok. Biz de beklediğimiz şövalyelerin Agilulf gibi olduklarını biliriz için için. Bütün iyi insani değerlere sahiptirler, güzeldirler/yakışıklıdırlar, iyidirler, hoşturlar ama yokturlar.
Bir Şeyler Eksik - Bülent Somay
Read more...
Tümer Metin
26 Haziran 2008 Perşembe
Tümer Metin'in bu fotoğraftaki sevincine neden olan frikik golünü statta seyretmiş ve çok sevinmiştim. İnanılmaz bir frikik golüydü. Sorensen'in yapacak hiçbir şeyi yoktu adeta.
Tümer'in İsviçre maçında 4-2 öndeyken kullandığı son frikik golünde yine oradaydım. Atmasını bekliyordu herkes. İki frikik arasında 2 ay 10 gün vardı. Olmadı, yıkıldık.
Günlerden 25 Haziran yer Basel, St. Jacob Park. Tümer maçın son dakikasında oyunda. Çok iyi bir frikik fırsatı, orada Hamit var, maçın en iyilerinden. Sen neden gelip vuruyorsun ona be adam, ne hakkın var. Soğuksun, sakatsın, neden saçma bir kahramanlık gösterisine girişiyorsun. Ya da orada en tecrübeli sensin, tüm Alman takımı barajda, bir organizasyon düşünsene orada. İki pas yapsan dağılacak adamlar ama yok, biz Türküz, kahramanlık lazım. Akıl bizde geçer akçe değildir zaten.
Busacca
Sabri'nin Lahm'a yaptığı hareket net penaltı. Bu kabul. Ama bunun dışında verdiği faul kararlarının hepsi Almanya lehine. Vermediği çok net iki kart var. Kıdemli yardımcısının kaldırdığı kaldırmadığı bayraklar beni çileden çıkardı. Hiç bir zaman hakem hakkında konuşmadım diyen teknik direktörler gibi olmak istemem ama Massimo Busacca Türkiye'nin hızını kesmiştir. Takdir haklarını Almanya'dan yana kullanan bir hakemdi ve kötü kaybeden olmak istemiyorum ama bu maç, maç başlamadan önce masada bitmişti sanki. Türkiye'nin her golünde yüzü asılan Platini, gözüm üstünde.
Olsun be...
Turnuvanın en iyi maçını oynadık. Kalemize gelen 3 top da gol oldu. Çok iyi hücuma çıktık, savunmada yeni bir dörtlü vardı ve orada aksadık. Attığımız goller gerçekten çok iyiydi, yediğimiz goller skandal. Almanları ezdik aam yenemedik. Çekler ve Hırvatlar bizi ezmiş ama yenememişlerdi. Kader ağlarını ördü. Viyana çok yakındı ama o bilete tutunamadık, uçtu gitti. Bir terslik olmadığı takdirde Rusya ve İspanya bu Almanları çiğ çiğ yer, tabi bir mucize olup oynamaya başlamazlarsa.
Bu maçı konuşmaya devam edeceğiz, daha yazılacak birkaç şey daha var.
Anestezi
25 Haziran 2008 Çarşamba
.jpg)
Ben saçma salak gerilim filmlerini sevmem. Her yerden kan fışkıran filmler de bana uymaz. Ama "Awake" filmi çok iyi bir gerilim filmiydi. Kısaydı(74 dk) ve bu kısalığı belki filmi bu kadar iyi yapan tarafıydı. Gereksiz hiçbir sahnesi yoktu. Jessica Alba çok güzeldi ama o kadar iyi rol yaptığını söyleyemeyeceğim ama Anakin Skywalker aka Hayden Christensen gerçekten iyiydi. Lena Olin'i de görmek hoş oldu. Herkese tavsiye ederim.
Ne yaptın be Oray?
Oray Eğin - 20 Haziran 2008
Mesela sürekli Ufuk Güldemir’den bahsedilir. Onu başarıdan başarıya koşturan bir ekibi, yakın çalışma arkadaşları vardı. Sağ kolu, sol kolu, beyninin yarısı olan insanlar bugün medyada önemli görevlerde, bu yeni kurulan kurumlarda üst düzeyde mi?
Değiller. Hiçbiri değil. Kötü gazeteci de değil bu insanlar. Yllarca rating ve tiraj almışlar, bilgi birikimi ve deneyime sahipler. İyi altyapılardan yetişen gazeteciler üstelik.
Oray Eğin - 24 Haziran 2008
Ciner Grubu patronajının Habertürk’ü NTV yapmak gibi bir niyeti var galiba; suya sabuna dokunmayan, sıradan ve sıkıcı bir kanal mı olacak Habertürk yoksa alıştığımız zeki ve tepkileri herkesten sağlam, cesur ve özgür bir habercilik mi yapacak? Tam da kanalın başında Güldemir ekolünden gelen Erdoğan Aktaş gibi çok önemli bir gazeteci de varken.
Oray Eğin "güneş doğudan doğar" desin inanmadan bir kez daha düşünürüm. Bu haliyle millete etik dersi filan vermeye çalışır, habercilik üzerine ahkam keser. Kendi yazdıklarını okumasını tavsiye ediyorum.
BBC Anlatımıyla Hırvatistan-Türkiye Son 3 Dakika
23 Haziran 2008 Pazartesi
Croatia vs Turkey Semi-Final Euro 2008 *goals* from Torrenks on Vimeo.
Hırvatlar golü atar ve İngiliz spiker Hırvatları yarı finale çıkmış sayar, son dakikacı Türkiye'nin son dakika golüyle elndiğini ve Almanya-Hırvatistan yarı finalinin nimetlerinden söz eder. Golü atarız, spiker kala kalır, İngiliz ayçekirdeği kala kalır mı yahu diyesim gelir...
Bohemiancat Cafe
20 Haziran 2008 Cuma
Firuzağa'da geçen hafta yeni bir kafe açıldı. İstanbul'un, belki de dünyanın en küçük kafesi. Sadece 8 m2 büyüklüğünde. Alan küçük ama ortam sıcak, içecek yönünden güçlü bir menü ve makul fiyatlar. Smoothie, Subuti ve Meybuz'u denemeden geçmeyin bence. Onur'a da selamlarımızı iletin. Link de şöyle. Bohemiancat
Bir klasik olarak Sakın Gelme
Albüm çıkalı 13 yıl olmuş. Sözler Fikret Kızılok'a ait. Tekrar moda olan ve hiç eskimeyecek şarkılardan birisi. Hepsi grubu da coverlamış, o da fena olmamış ama Yalın, Emre Aydın ve Feridun Düzağaç yorumlarından sakının kendinizi.
Fotomaç bugün kimi transfer etti?
Fotomaç bombayı patlatmış. Arshavin bir maç iyi oynadı ya hemen Fenerbahçe'ye transfer etmişler. Ama temel bir hatayla. Fotoğraftaki Rus Arshavin değil İsveçli Stoor. Haberi yapan arkadaşı kutlamak lazım. Ama şöyle bir hata da olmuş olabilir. Yarın Stoor'u transfer edeceklerdi resimler karıştı. Arshavin şöyle bir arkadaşımız:
Kapak
19 Haziran 2008 Perşembe
Muhtıra vermek suçtur... Anayasa Mahkemesi’nin anayasayı çiğnemesi de suçtur.
Suçlu duruma düşmek istemiyorsanız hukukun çizgileri dışına çıkmayın, yasaları çiğnemeyin.
Genelkurmay, “yargı önünde hesap vereceğimi” söylüyor.
Ben bu ülkede otuz yıldır yazı yazıyorum, o sanık sandalyesine çok oturdum.
Sorun, yazarlar sık sık sanık sandalyesine otururken, suç işleyen generallerden hiçbirinin o sandalyeye oturmaması.
Aramızda böyle bir eşitlik oluştuğunda Türkiye de düze çıkacaktır, emin olun.
Ama en iyisi, hiçbirimizin o sandalyeye oturmadığı, herkesin hukuka saygılı olduğu bir ülke kurabilmektir.
Bizim amacımız da zaten budur.
Bunun için hukuka uymayan eylemleri eleştiriyoruz.
Ahmet Altan - Taraf - 15.06.2008
Oh Rahatladık!
17 Haziran 2008 Salı
Seçim sonuçları sizin beklediğiniz gibi piyasaları etkilemez. Seçim ve S&P 500 Endeksi için uzun bir tarihimiz var ve model gayet açık. Birincisi, demokratların Beyaz Saray'da hakimiyet kurduğu yıllar borsada genellikle yükseliş yılları olmuştur. İkincisi, kasım ayında Demokratlarının galibiyetinin ardından gelen başlangıç yılları, Cumhuriyetçilerin başlangıç yıllarından daha iyi geçmiştir... Obama'yı seçersek ve tarihsel model çalışırsa, 2008'in pozitif ancak ortalamanın altında ve 2009'un da ortalamanın üzerinde bir yıl olmasını bekleyin. Eğer McCain'i seçersek 2008 o kadar kötü olmayacaktır ancak 2009 bir hayal kırıklığı olacaktır.
Kenneth L. Fisher - Forbes Haziran 2008
The Happening aka Ne oluyor Ulan
16 Haziran 2008 Pazartesi
M. Night Shyamalan denen arkadaş hayatımıza ilk kez 6. His'le girdi ve bir türlü çıkmak bilmedi. Artist bir ismi vardı ve eli yüzü düzgün de bir film çekmişti. Çıkmasını bekleyemezdik.
Happening filmine geldiği gün gittim. Felaket filmelerini severim. İnsanın çaresiz hallerini görmek hoştur. Gerçekle yakınlaşırsınız. Ben bu amaçla gittiğim filme akıl sır erdiremedim. Burada spoiler vermeyeceğim ama zombi filmleri bile bundan daha gerçekçidir. Her ne kadar zombi görmesek de.
Marky Mark oynuyor. Bir de güzelce bir kızımız var. Onun da adı havalı.Zooey Deschanel. Böyle havalı bir ad ve güzel gözlerle ben bile Hollywood'da iş yaparım keza kızımız çok çok kötü oynamış. Tavsiye etmiyorum.
Gereksiz yorumcu
14 Haziran 2008 Cumartesi
Santra ekibine olan tahammülsüzlüğüm nedeniyle turnuvayı Lig Tv'den takip ediyorum. Maç önü ve sonunda yorum yapan bir ekip var. Burada da Hakan Yaşar adında bir yorumcu yer alıyor ve bu adam yüzünden tvnin sesini kısıyorum. Yorum yaparken itici olmanın kitabını yazıyor adeta. Programın diğer yorumcusuyla atışıyor zaman zaman. Çünkü abuk sabuk genellemeler yapıyor ve diğer adam da bunları düzeltiyor. Çok kötü maç yorumları yapıyor. Programın liderliğini almaya çalışıyor zaman zaman ama orada bu işi zaten çok iyi yapan bir bayan arkadaş var falan filan. Gereksiz bir yorumcu bence Hakan Yaşar. Kılım sana.
Arda Turan - Man of the Match
12 Haziran 2008 Perşembe
Maçın ilk saniyesinde attığı çalıma dikkat çekerim.
Budur...
Arda Turan bu oyun ve golden sonra Galatasaray'da zor kalır. Fatih Terim Arda'yla ilgili sorulan soruyu hemen kendine yonttu ve ben keşfetmiştime getirdi. Bu kadar güzel bir akşamın içine etti. Bir de açık ve net bir özür. Sorry Z.Ç., no harm intended...
Read more...
Beklentiler ve birkaç haber
Euro 2008 son hızla devam ediyor. Güzel maçlar izliyoruz ve turnuva bence gayet iyi. Her defasında daha kötü bir turnuva izliyoruz algısı bence beklentilerle alakalı biraz. Futbolla ilgili beklentilerimiz biraz fazla yüksek. İşin içine milli takım da girince duygusallaşıp sapıtıyoruz.
Yunanistan 2006'ya katılamadığında bunu bir dönemin sonu olarak nitelemişti. Euro 2008 elemeleri sonrası zafer havası yine etrafı sarsa da İsveç mağlubiyetinin bir dönemin sonu olduğunu düşünüyorum. Rehhangel'de hücum edemiyoruz sadece savunabiliyoruz diyerek hayal kırıklığına bahane bulmuş.
Birkaç haber:
-Bizim takımlarla adı geçen Jaaskelainen Bolton'da kalıyor. Fotomaç tayfası kan ağlıyordur.
-Yanar döner forvetlerden Jefferson Farfan Schalke'ye gidiyor. Tottenham ve Fiorentina'yı reddederek. Bu transfer Halil'i Fenerbahçe'ye yakınlaştırır. Kuranyi, Larsen, Asamoah, Halil ve Farfan. Biraz fazla kalabalık.
-Fabregas, Villa'yı Arsenal;'de görmek isterim demiş. Bence bu transfer olur. Zaten yolu 6 aydır yapılıyor.
-Danimarka Milli Takımı antrenörlerinden Peter Bonde, Yunanistan'ı turnuvanın en kötü takımı ilan etmiş. Gol bile atamayacaklarını iddia eden Bonde'nin konuşmasında Milli Takımımızla ilgili bir görüş yok.
-Djibril Cisse Fransa'dan ayrılacak. İngiltere Ligi'nde Portsmouth, Westham, City onu almak istiyor. İspanya'dan da teklifler varmış.
- Avusturyalı bira firmalarından Ottakringer Brauerei, Euro 2008'de ilk golü atacak Avusturya futbolcusuna ömür boyu bira armağan edecekmiş.
Read more...
Uzak dur...
10 Haziran 2008 Salı
İbrahim Üzülmez, Terim´e seslendi: Türk futbolunda sol bekte son 10 yıla damgamı vurdum. Ama şampiyonada yokum...
‘Görülmek istenmedi’
Fanatik Gazetesi'nden Orhan Yıldırım'ın haberine göre; Beşiktaş Kaptanı İbrahim Üzülmez, Avrupa Futbol Şampiyonası kadrosuna alınmadığı için üzgün olduğunu söyledi. Tecrübeli futbolcu, “Hakan Balta’nın Portekiz karşısındaki performansını beğenmedim. Sol bekte son 10 yıla damgasını vuran tek bir oyuncu var: İbrahim Üzülmez... Ancak şampiyonada yok. En kötü günümde bile olsam, en az 4-5 bindirme yapar, rakibe yengeç gibi yapışırdım. Bunlar görülmedi ya da görülmek istenmedi” dedi.
‘Carlos’u da gördük’
Sol kanatta Tello’dan sonra Seriç’in de transfer edildiğine değinen İbrahim Üzülmez, “Sekiz yıldır Siyah-Beyazlı formayla yürüyorum. Kimler geldi, kimler geçti. Mücadeleye devam edeceğiz... Kralı gelsin, çabamı sürdürürüm. Güçlü olduğum sürece, formamı kimseye kaptırmaya niyetim yok. Roberto Carlos dediler, hepimiz gördük... Kim, kaç maç oynamış kıyaslama yapılsın... Hodri meydan” diyerek iddialı konuştu.
Ertuğ Ergin
9 Haziran 2008 Pazartesi
Adına dünyanın çeşitli yerlerinde fan siteleri açılmış bir adammış. Ben bugün ilk kez dinledim. Tek Yürek adlı şarkısı çok iyi. Herkese tavsiye ederim. Şu siteden dinleyebilirsiniz. Ertuğ Ergin - Tek Yürek
Read more...9. Yılında Matrix...
6 Haziran 2008 Cuma
Morpheus: I imagine that right now, you're feeling a bit like Alice. Hmm? Tumbling down the rabbit hole?
Neo: You could say that.
Morpheus: I see it in your eyes. You have the look of a man who accepts what he sees because he is expecting to wake up. Ironically, that's not far from the truth. Do you believe in fate, Neo?
Neo: No.
Morpheus: Why not?
Neo: Because I don't like the idea that I'm not in control of my life.
Morpheus: I know *exactly* what you mean. Let me tell you why you're here. You're here because you know something. What you know you can't explain, but you feel it. You've felt it your entire life, that there's something wrong with the world. You don't know what it is, but it's there, like a splinter in your mind, driving you mad. It is this feeling that has brought you to me. Do you know what I'm talking about?
Neo: The Matrix.
Morpheus: Do you want to know what it is?
Neo: Yes.
Morpheus: The Matrix is everywhere. It is all around us. Even now, in this very room. You can see it when you look out your window or when you turn on your television. You can feel it when you go to work... when you go to church... when you pay your taxes. It is the world that has been pulled over your eyes to blind you from the truth.
Neo: What truth?
Morpheus: That you are a slave, Neo. Like everyone else you were born into bondage. Into a prison that you cannot taste or see or touch. A prison for your mind.
Read more...
Transfer dedikoduları
Transfer haberleri dedikodu üzerinden yürüyen bir haber türü temelde. Bizde birkaç böyle haber yazalım. Kaynağımız Danimarka'nın en çok ziyaret edilen futbol sitesi;
- Hleb'in menajeri Barcelona'ya görüştüklerini ve Inter ile Real Madrid'in de Belaruslu oyuncuyu almak istediğini açıklamış. Hleb Emirates'te zor kalır bu sezon.
- İsveç'in Zlatan'la birlikte en büyük kozu Elmander'i Bolton istiyormuş. Kim istemiyor ki?
- Manchester City Ronaldinho'yla ciddi biçimde ilgileniyor.
- Giuly, Fransa'ya dönmek istiyormuş. Katar'a da gidebilir. Florya'da görürseniz şaşırmayın.
- Getafe'de süper bir sezon geçiren Ruben de la Red ise Arsenal'le anlaşmak üzere.
Emekli hakem ne işe yarar?
Alkışlar Nielsen'e
Danimarka tarihinin en iyi hakemlerinden birisi olarak gösterilen 2004 Şampiyonlar Ligi Finali'ni yöneten Kim Milton Nielsen 2 yıl önce yaş haddi nedeniyle hakemliği bırakmıştı. Nielsen dün ortaya çıktı. Danimarka 2. Ligi'nde oynanan Roskilde-B93 maçını tribünden izleyen Nielsen yardımcı hakemlerden birisinin sakatlanması üzerine sahaya indi ve bayrağı alarak yardımcı hakemlik yaptı. Nielsen en son 1992 yılında yardımcı hakemlik yapmıştı. Maçı Roskilde 3-0 kazandı.
Bir Blog Neden Kapatılır?
4 Haziran 2008 Çarşamba
Türkiye'nin belki de en çok okunan bloğunun yazarı bugün itibariyle bloğu kapattı. 800 bine yakın insanın girdiği ve pek çok spor yazarının bazen referans vererek bazen de aşırarak kaynak olarak kullandığı bir blog kapandı. Yaklaşık 2 senelik bir periyotta girilen iki binin üzerinde yazı, kaldırılmazsa pek çok kişi için gerçekten önemli bir kaynak olmaya devam edecek.
"En keyifsiz tarafı da arka planda sadece şahsıma değil; postlarda adı geçenlere de edilen hakaret ve küfür içeren yorumları silmekti. Hakaret edenler, küfür edenler; en sonunda cumartesi günü o kilidi asmama sebep olan; bana yeter artık dedirten; 4 yaşındaki çocuğumun adını ağzına alıp küfür eden ve her seferinde anonim arkasında saklananlar. Blogu yoruma kapatıp devam etmek bir yoldu ama tercih etmedim..."
Aceto böyle açıklıyor bloğun kapanma sebebini, haklıdır ve hakkıdır elbette. Ama anlayamadığım şey Avrupa Futbolu üzerinden yürüyen bir blogda hangi zihniyet yazarın 4 yaşındaki oğluna küfür eder? Bu nasıl bir cesaret, nasıl bir arsızlık, nasıl bir yüzsüzlüktür? Bunu yazan adamla aynı yerde yaşıyoruz ve bu adam bu kadar rahat küfür edebiliyorsa 4 yaşındaki çocuğa, yarın farklı düşünen birisini de çok rahat öldürürür. Küfür cesaretiyle adam öldürme cesareti arasında çok da fark yok sonuçta.
Buradan da itidal'e bağlanalım: "Yazacak bir şey de bırakmadılar ki... Cinayetin tanımı olur mu? Yan baktın, düz baktın, haraşo baktın... Öldürelim seni biz o zaman... Zamanında Tezer Özlü demişti "Burası bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi" diye... Yalan mı? Hep beraber ölelim o zaman..."
Son olarak: Aceto geri dön. Mücadele etmedikçe bu arsızlar daha da arsızlaşacak...
O Kadın
2 Haziran 2008 Pazartesi
Sezen Aksu şarkılarının etrafında dönen ve Sezen Aksu şarkıları gibi kırık bir aşk hikayesi. Eğer vaktiniz varsa ve kendinizi vererek izleyecekseniz çok şey vaat ediyor. Ciddi bir Sezen Aksu hayranı olan bendeniz çok beğendim, tavsiye eder ve şu alıntıyla bitiririm.
"gözgöze gelmeler..
karşılaşmalar..
kaçamak bakışlar..
en tatlı zamanlardır bunlar.
soru yok, cevap yok; sadece tesadüfler var.
yalnız tesadüfler.."
Sen neymişsin Kanada...
Cumartesi akşamı(bizde Pazar sabahı) Brezilya ile Kanada Seattle'da bir hazırlık maçı oynadılar. Brezilya sakat olan Kaka ve Ronaldinho hariç tam kadroydu. Bir hazırlık maçı olsa bile kimse Kanada'dan bir sürpriz beklemiyordu. Nitekim galip gelemediler ancak Brezilya'yı oldukça zorladılar. Brezilya maçın başında Diego'yla öne geçti. Cevabı Hakan Şükür'ün Belçika'ya attığı gole benzer bir gol atan Rob Friend verdi. Luis Fabiano'nun müthiş kafa golünü ise 30 metreden De Guzman'ın füzesi dengeledi. Fakat aynı De Guzman'ın 57'deki hatalı geri pası Robinho'yu kaleciyle karşı karşıya bıraktı ve Brezilya sahadan 3-2 galip ayrıldı. Maçta Kanada'nın net 4 gol pozisyonu daha vardı. 3'ünü Julio Cesar çıkartırken bir tanesinde top az farkla auta gitti. Kanada De Guzman, Radzinski, Stalteri gibi isimlerle Concacaf'ta bir sürpriz yaparak 2010 Dünya Kupası'na katılabilir. Hatırlatmak lazım biz geçen sene oynadığımız Brezilya maçında gol yemesekte gol atmayı başaramamıştık.
Not: Youtube kapalı olduğu için golleri ekleyemedim. K-tunnel kullanarak youtube'a girebilirsiniz.
Osmanlı Tokadı'ymış
1 Haziran 2008 Pazar
Sevmiyorum böyle şeyleri... İnsanların gurunu okşayın Osmanlı tokadı diye, satın turkuaz tshirtleri, takım başarısız olunca olan o gururunu okşadığın insana olsun, sen kârını koy cebe... İnşallah elalem maç sonu Ronaldo tokadı diye tshirt çıkarıp misilleme yapmaz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
