Orbis Football
19 Aralık 2008 Cuma
Oflu Yattara
16 Aralık 2008 Salı
Trabzonsporlular Federasyon yöneticisi Levent Kızıl'a tepki göstermişler. Konun özünü bilmiyorum ve yazılanlara bakarak tepkinin haklı olduğunu düşünüyorum.
Muhteşem yöneticilik başarıları
14 Aralık 2008 Pazar
Canlı maç anlatımı
Canlı maç anlatımı sporla ilgili pek çok internet sitesinin yaptığı özenildiği zaman zor olan ama ortalama herkesin yapabileceği bir olay.
Site Visit dedikleri
11 Kasım 2008 Salı
Final hazırlıklarında ikinci ziyaret başladı. Sabah Süreyya Operası - ne güzel bir bina- öğlen Marmara Oteli-tepesindeki ekran ne işe yarar-, öğleden sonra Esma Sultan Yalısı -çok düzgün bir renovasyon çalışması- ve son olarak Conrad Otel'deydik.
Otellerin en sevdiğim yanı açık büfe olayı. Harika yemekler çıkıyor ve ben normalde yemekten imtina edeceğim şeyleri nedense sadece otellerde deniyorum. Marmara Oteli'nin açık büfesi öğlen 45 YTL'ye yiyebildiğiniz kadar diyor. Süper tatlılar var.
Çalışmalara dönersek gayet iyi bir gün geçti. 20 Mayıs yaklaştıkça daha da hızlanacağız. Bahane yaratmayalım ama o dönem yoğunluk blogdan uzaklaşmama neden olabilir.
Biletler 2 Aralık'ta satışa çıkacak büyük ihtimalle. Kaçırmamanızı tavsiye ederim. Pişman olursunuz.
Bu arada Site Visit anlatıcam dedim laf nerelere geldi. Bir dahaki sefere...
Derbi üstüne birkaç kelam...
10 Kasım 2008 Pazartesi
Galatasaray açısından kabus bir skor. Öne geçtiğin maçı 4-1 kaybedeceksin. Olacak iş değil.
İlk yarı Fenerbahçe'nin kaleyi bulan şutu sadece 1. Attığı gol ise 2. Verimlilikte son nokta.
Alex'in yokluğu Fener orta sahasını dirençli kılıyor. Meira ve Ayhan baskı yedikleri anlarda orta sahayla Fener ceza sahası arasına rahat top atamayınca Galatasaray'ın oyunu 30 metreye sıkışıyor.
Emre Aşık ah Emre Aşık.
Servet defansın lideri ve ofsayt çizgisini onun çizmesi gerek. Ama nasıl oluyor anlamıyorum Servet ofsaytı bozuyor ve 3. gol oluyor. De Sanctis'in Youtube'a giremediği belli Roberto Carlos frikiklerini yasak nedeniyle izleyememiş. Bırakın ne olacak ki? diyordu.
Fenerbahçe için aldatıcı skor. Ankaraspor için ciddi bir avantaj olabilir Fenerbahçe'nin rahatlığı. 6-0'ın olduğu sezon Fenerbahçe'nin ligi bitirdiği yer bu oyunu devam ettirirse bu sezon için referans olabilir.
Edu ikili dirsek ne demek öğretti herkese. Servet'in elmacık kemiği kırılmış. Servet de buna karşılık Osmanlı tokadı nedir gösterdi cümle aleme.
Sonuçta Skibbe bir kez daha zayıf not aldı. Bakalım sezon sonu karnesi ne olacak hatta o karneyi görebilecek mi acaba?
Spiker farkı
7 Kasım 2008 Cuma
Bir tarafta sahadaki Galatasaray'dan feyz alan, rahat sakin bir anlatımla maçı anlatan Yalçın Çetin.
Diğer tarafta Fenerbahçe orta sahayı geçtiği an heyecandan kontrolünü kaybeden, 40 metrelik şutlardan medet uman Sabri Ugan, Ertem Şener vb. tayfası.
İlker Yasin yetiştiği TRT ekolünü biraz hatırlasa ve ona uygun maç anlatmaları talimatını verse hiç fena olmayacak sanki. İnsanlar artık isyan noktasına geldiler çünkü.
Yalçın Çetin hakkında bilgi de vereyim biraz. Kendisi biraz uzun olup başta ürkütücü görünse de çok sıcakkanlı ve eğlenceli bir insandır. Hayatında unutamadığı maçların başında Türkiye-Senegal karşılaşması gelir. İlhannnnn diye bağırışını unutanımız yoktur herhalde. Dün yine müthiş bir maç anlattı. Hiç rahatsız etmedi, golleri bile abartmadı. Galatasaray'ın sahadaki sakinliği ona da yansımıştı.
Ofsayt taktiği
22 Ekim 2008 Çarşamba
İlginç bir maç izledik dün akşam.
Ben fark olacağından emindim. Kayseri'den 4, Kocaeli'den 2 yiyen Fenerbahçe'nin Arsenal'in hızı karşısında galibiyete ulaşacağını düşünmek hayalcilik olurdu.
Takıldığım nokta Arsenal'in ofsayt taktiği. Beklerini oyuna sokmadan Fabregas üzerinden oynuyordu Arsenal. 4'lü sabit bir hat oluşturması bu nedenle kolaydı. Ama niçin ofsayt taktiği uyguladılar anlamadım. Silvestre'yi sarkık bıraksalar veya Guiza ve Semih'le birebir oynatsalar Fenerbahçe bu iki golü de atamayabilirdi.
Wenger'in gençlerinin daha arzulu oynayacaklarını düşünmüştüm ama 4-1'den sonra rölantide geçirdiler maçı. Hatlar arasında mesafeyi daraltmalarına rağmen iyi pres yapamadı Arsenal. Fenerbahçe Londra'daki maçta da bu kadar yetersiz olur ve Arsenal bu kez taraftarı önünde şov yapmak isterse bir 8-0 daha yaşayabilir Türk futbolu.
Maçtan önce klasik haberler vardı gazetelerde. Futbolcular başkana galibiyet sözü verdiler gibi. Bu haberleri yapanlar da inanmıyor yazdıklarına ama öyle bir kutu sabit herhalde ve doldurulması şart. Maç günü gazetesinde galibiyet yemini kutusu. Bu klişeleri de yazmak lazım bir ara.
Platini ne yapıyor?
13 Ekim 2008 Pazartesi
UEFA Başkanı Michel Platini ve Genel Sekreter David Taylor günlerini Slovenya'da geçiriyor. U19 Avrupa şampiyonası ön eleme turunda ilk kez ceza sahası içindeki fauller ile çizgiye bakacak 2 ekstra hakem denemesi daha yapılıyor. Platini resimde hakemlerin aralarındaki konuşmaları dinlemesini sağlayacak kulaklıkları takarken görülüyor. UEFA bu testin sonucunu futbolun diğer kurumlarıyla paylaşacak. Önümüzdeki dönemin neler getireceğini yakında göreceğiz. benzer testler Macaristan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nde düzenlenecek U19 turnuvalarında da yapılacak.
Ümitler
Antalya'da yazdan kalma değil adeta bir yaz akşamı. Stat şahane, 4000 seyirci gelmesi mucize. Takım sahaya çıkıyor. Terim'in aldığı dörtlü olsa farka gidecek maç 1-0 bitiyor. Takım alışık olduğu defans, orta saha ve forvetten mahrum olunca böyle olması doğal. Deplasmanda rahat kazanacağımızı düşünüyorum. Avrupa Şampiyonası'nda bu takım iş yapar mı göreceğiz. Terim ben olacağım diyor takımın başında. Gazla final oynarız sanki...
Ferdi Leflef
Ben bu adamı anlamadım. Saçma sapan pozisyon analizleriyle sabah sabah beni çileden çıkardı. Sabri 12 isabetli 13 isabetsiz orta yapmış, nasıl yapamış 13 isabetsiz orta demeye getiriyor. 2 asist yapmış adama bunu demek bana garip geliyor. Sesi de uyuz zaten. Göğüse ayakla pas atılabileceğini iddia ediyor. Temel futbol bilgisi göğüse gelen pasları vericinin değil alıcının belirlediğini söylese de halla iddia ediyor filan. Uzak durmanızı tavsiye ederim.
Read more...Son iki...
9 Ekim 2008 Perşembe
Avrupa Şampiyonası öncesi son iki maç. Antalya'dayız. Mardan Stadı efsane bir yermiş. Açık ara Türkiye'nin en modern ve işlevsel stadıdır burası. Yolunuz düşerse gelin ve gezin derim. Muhteşem bir tesis. Futbol için yaratılmış bir otel ve stat.
Bir garip Galatasaray
19 Eylül 2008 Cuma
--------De Sanctis------------
----Emre---Servet---Meira-----
Serkan--Ayhan--Lincoln--Volkan
-----Baros---------Kewell-----
------------Nonda-------------
Galatasaray maçın başında buna benzer bir dizilişle sahaya çıktı. Aklıma eski CM oyunları geldi. Bu oyunlarda Christmas Tree adında bir diziliş vardı ve Galatasaray'ın bu dizilişini ona benzettim. Baklavaya da benzetmek mümkün elbette. Aydın Yılmaz'la başlamak gerekiyordu bence. Serkan Kurtuluş'un katkısı hemen hiç yoktu. Volkan Yaman ise o bölgede oynamak için fiziksel olarak yeterli ama teknik olarak çok zayıf. O pozisyon oyunu forse etmek için yetersiz kalınca yük orta alana ve Kewell ile Baros'un bireysel becerilerine kaldı. Nonda kendine güvenini kaybetmiş gibi. Geçen sene tavana abandığı pozisyonları plaseyle garanti vurmak istiyor ama kaçırıyor. Antalya maçında kaçırdığı golün aynısını dün de kaçırdı.
Bellinzona zayıf bir takım ve Galatasaray zorlanmaması gereken bir maçı zora soktu manasızca. Bu arada Lincoln'ün Galatasaray formasıyla birisine çarptırmadan attığı gol var mı?
İstanbul'da sorunsuzca bir üst tura çıkar Galatasaray ama Skibbe'nin resmi maçları hazırlık maçı mantığıyla oynamaması lazım.
11 yıl aradan sonra aynı hikaye
11 Eylül 2008 Perşembe
11 yıl önce 30 Nisan 1997'de Belçika bizi Fransa'daki Dünya Kupası'ndan eden takım olmuştu. Oktay'ın o akıl almaz golü attığı maçta 3-1 mağlup olmuştuk.
11 yıl aradan sonra dün akşam yine rakip Belçika. Bence çok kötü oynadığımız bir maç. Yenilebileceğimiz bir karşılaşmadan beraberlikle ayrıldık. Belçika'nın 11 yıl önceye göre çok daha zayıf olduğu bir gerçek. Biz zirve yapmamıza rağmen hala bir isteksizlik, gerginlik, telaş.
İlk 10 dakika kursan baskıyı(Moldova maçından bu yana kuramıyoruz)bir gol atıp rahatlayacaksın. Ama bir çekingenlik, oynayamama hali var bu takımda. Bunu çözemezsek Dünya Kupası hayallerimizi dolaba kaldırmamız gerekebilir. Futbol oynayanı ödüllendirir sonunda. Biz maalesef oynamıyoruz.
Not: Wesley Sonck benden kısa, orada Topal, Servet, Gökhan ve aralarında hareketsiz vuruyor. Aynı golü İsviçre'yle oynadığımız baraj maçında da yemiştik. Gerçekten inanılmaz.
Kendi kendini bitirmek...
Terim: Yahu Osman, biraz önce Sky TV’de konuşmuşsun, bana söylediler. Ben ne demişim? Gündem değiştiriyormuşum, öyle demişsin. Ulan bu ne biçim konuşma?
Tanburacı: Hocam, beni hep böyle zamanlarda arıyorsun, bir kere de, nasılsın, diye arasana.
Terim: Ulan ben senin bıyığını s....
Tanburacı:Sen ne biçim konuşuyorsun.
Terim: Ulan ben senin, ananı, avradını s...
Yeni fantazimiz bulunmuştur. Memlekete ve porno sektörüne hayırlı uğurlu olsun.
Aydın Karabulut
10 Eylül 2008 Çarşamba
Cumartesi günü 2 gol, dün 3 asist. Aydın Karabulut Milli Takımı adeta tek başına playoff'a taşıdı.
İstanbul'a dönüş
7 Eylül 2008 Pazar
İki maçta iki 2-0'lık galibiyet gayet iyi oldu. A milli Takım akıllı oynadı ve gerekeni yaptı. Ümit Milliler ise adeta şov yaptı. Maç öncesi Martin Fenin'den çekiniyorduk ama o Çek Milli Takımı'nın Batuhan'ı oldu adeta.