30 Kasım 2007 Cuma
Flickr Babe 1 - Adını sen koy...
Call of Duty 4'ün bir sloganı var. "Wars Change, Weapons Change, Soldiers Don't" (Savaşlar Değişir, Silahlar Değişir, Askerler Değişmez). İyi güzel. Ne kadar çarpıcı ne kadar yaratıcı değil mi? Ama o askerlere sordunuz mu be canım... Ben bu tip oyunların savaşları meşrulaştırdığına inanıyorum. Yasaklanmasın tabi ama yapımcılar sıktılar artık. Savaş oyunlarına mola istiyorum. Bunaldım...
Read more...Türkiye'de orijinal oyunların satışını destekliyorum. Elbette herkesin her istediği oyunu alabileceği bir gelir yapısı ve uygun fiyata orijinal oyun satışı yapılabilecek bir dağıtım ağına hala sahip değiliz ve korsan oyunlar hala çok yaygın. Ama bu ülkede güzel şeyler olmadığı anlamına da gelmiyor. TRgamer'dan aldığım bu listeleri karşılaştırmak istedim. Türkiye listesine bir bakar mısınız? Hepsi başlı başına bir dev olan olan oyunlar ve herkes tek kuruşunu boşa harcamamak için ince elemiş sık dokumuş gibi görünüyor. Bu da oldukça rafine bir liste oluşturmuş. Buna son günlerdeki Crysis çılgınlığını da ekleyin...
Türkiye PC Satış Listesi
1. Call of Duty 4: Modern Warfare
2. Hellgate London
3. Fifa 08
4. PES 2008
5. Football Manager 08
6. NBA Live 08
7. Timeshift
8. Bioshock
9. Enemy Territory: Quake Wars
10. World in Conflict
Bir de ABD listelerine bakalım. Orange Box'la açılıyor, arada Sims var, WOW var, (Puppy, Kitty, Pony ne oluyor bu arada?), Age of Empires III var. Çok daha genişe yayılmış ve çocul çocuk herkesin oyun oynadığının kanıtı bir liste. Benim çocuğum olsa benden Puppy, Kitty, Pony oyunu istese hayatta o oyuna 100 YTL vermem ama ABD vatandaşı veriyor işte. Ortaya da bizim insanımıza saçma sapan gelen bu liste çıkıyor. Puppy, Kitty, Pony Türkiye listesine girdiği gün Aral İthalat'ın bayram ettiği gün olur herhalde.
ABD Top 20
1. Half Life 2: Episode 2 The Orange Box - Valve/EA
2. Hellgate: London - Namco/EA
3. Neverwinter Nights 2: Mask Of The Betrayer - Atari
4. World Of Warcraft - Blizzard
5. World Of Warcraft: The Burning Crusade - Blizzard
6. The Sims 2: Bon Voyage - Electronic Arts
7. Nancy Drew: Legend Of The Crystal Skull - Her Interactive
8. Sim City 4: Deluxe Edition - Electronic Arts
9. Hellgate: London Collector's Edition - Namco/EA
10. Paws & Claws Pet School - ValuSoft
11. Puppy/Kitty/Pony Luv Pack - Activision
12. World In Conflict - Sierra
13. World Of Warcraft: Battle Chest - Blizzard
14. Enemy Territory: Quake Wars - Activision
15. Age Of Empires III - Microsoft
16. Age Of Empires III: Asian Dynasties - Microsoft
17. The Sims 2: Deluxe - Electronic Arts
18. Halo: Combat Evolved - Microsoft
19. Sponge Bob Square Pants: Diner Dash - THQ
20. Company Of Heroes: Opposing Fronts - THQ
Ben bu lafı bu linkteki yazıda gördüm. Büyükler için çok çocukça grafikleri olan ve çocuklar içinse çok kompleks oyunların tutmaması sendromuna bu ad verilmiş. Resmi bir hastalık filan değil ama komik geldi bana. Yazının konusu ise kompleks oyunların Nintendo Wii'de neden tutmadığı... Bu konu yeni çıkan Zack & Wiki: Quest for Barbaros' Treasure oyunu üzerinden tartışılmış. Bana ilginç geldi.
Read more...FIFA beklenen patch'i yayınladı ve artık 5'e 5 Be A Pro modunu online olarak oynayabiliyoruz. Çok büyük bir gelişme ve benim çok hoşuma gitti. Ama çıldırtan bir mod bu aynı zamanda çünkü bilen de oynuyor bilmeyen de. C. iyi bilir. Dazzey diye bir çocuğu dövmek istedik. Bu kadar mı bencilce oynanır ya.
Cem Yılmaz tonunda "Sana sesleniyorum Dazzey. Karşıma çıkma" diyesim geldi...
Haber burada
"En iyi oyun save noktasına geldiğinize değecek bir performans sergilediğiniz oyundur" diye bir özdeyiş yok. Ama böyle bir inanış var. Heyecanla bir oraya bir buraya koştururken save noktasını gördüğünüz an duyduğunuz rahatlama çok şeye değer. İki save noktası arası ince bir konudur. Çok uzun tutup oyunseveri kastırırsanız iki bölüm sonra onu kaybederseniz. Çok kısa tuttuğunuzda da çocuk oyunu mu bu be derler... Bu arkadaş en "cool" 6 save noktasını yazmış. Liste şöyle:
6- Daktilo, Resident Evil
5-Işık kolonu, Prince of Persia Sands of Time
4-Mei Ling, Metal Gear Solid
3-Tabut, Castlevania
2-Lavabo, Dead Rising
1-Telefonla babayı arama, Earthbound (Bu nedir ya?)
Neyse adam yazmış ben de aktarıyım çok sorgulamadan...
Haber bu linkte
İnanılmaz bir olay. Bağımlılık insana neler yaptırıyor kanıtıdır herhalde. 16 yaşındaki genç, okulda notları düştüğü için kendisine yasak koyan(yasak da dışarı çıkmama ve PS3'ünü alma) annesi ve babasını öldürmek için kiralık katil tutmuş. Ama tuttuğu kiralık katil sivil polismiş. Ödemeyi de babasının yeni arabasıyla yapmayı planlıyormuş. Çocuk mahkemesinde yargılanan gencin normal mahkemede yargılanması için annesi başvurmuş. Sebebi de dersini alsın. Alsın da bu da senin oğlun yaw. Biz de olsa "aile içinde olur böyle şeyler" der geçeriz değil mi? Çocuk annesine mektup yazmış. "Annecim seni çok seviyorum biliyorsun değil mi" diye... Tam korku filmi ya... Bu arada çocuk 21 yaşında serbest kalacak kanunlara göre, işaretlemek lazım takvime. O güne kadar Manhunt 3 çıkar zaten... Çıkmasa da ona konu çıkar.
Electronic Arts(güzel oyun yaparlar zaman zaman ama aynı yemeği pişirip oyunseverin önüne koymada üzerlerine yoktur) 1989 yılında çıkan Simcity'i üçüncü dünya ülkelerine ucuz bilgisayar sağlamayı hedefleyen "One Laptop Per Child" kampanyasına bağışlamış. Bence çok bile yapmışlar... Tamam son Simcity'i ver demiyor kimse sana ama bi ton önceki versiyon var be kardeşim. Gidip ilkini vermek de ne oluyor? EA en iyi Simcity oyunun ilki olduğunu böylece deklare mi ediyor anlamadım gitti. Haberin linki de şöyle: Bonkör EA
Read more...Oyunlarla sosyalleşen bir nesiliz. Arkadaşlarla toplanıp bir şeyler içmeye gittiğimizde bile bir oyun yaratıyoruz. Sonuç çok parlak olmuyor çoğu zaman. Eve gelen konuklar oyun oynamadan gitmiyorlar. Son dönemin favorisi ise PES 2008. PES 6'yı hatmeden ekip PES 2008'i yeni yeni keşfediyor. Oyundaki yenilikleri, grafiklerin geçirdiği evrimi ve oynanışı takdirle izliyoruz. Ama ilginç olaylar da olmuyor değil. K. ile oynadığım maçların son dakikalarında attığım frikik golleriyle ün yaptım son birkaç maçtır. Önce Pirlo, sonra Ronaldinho.
Bu son dakika frikiği olayı da çok acayiptir. İngiltere'yi 2002 Dünya Kupası'na Beckham'ın Yunanistan'a attığı son dakika frikiği götürmüştü örneğin. Rivaldo'nun Fener'e attığı da unutulmaz. Oyunun yapımcıları bunu göz önüne almış ve heyecanın zirve yaptığı bu dakikalarda frikik özelliklerini arttırıcı bir kod koymuşlar mıdır acaba?
Not: Bu arada C.'nin bana attığı(Juninho) ve benim ona attığım (Lampard) frikikleri de efsanedir...
Not 2: Bu golleri ben kaydedip Youtube'a atayım ya en iyisi... İyi fikir....
Trgamer'dan aldım bu listeyi. Geçen ay boyunca İngiltere'de en çok satan oyunlar bunlarmış. PES'in FIFA'yı geçmesine sevindim, Halo'nun düşüşü ilgimi çekti. Bu değil miydi iki hafta öncesinin rekorlar kıran oyunu. Football Manager git gide uzmanlık gerektiren bir oyun olmaya başladı. Bu da satışları etkiliyor olsa gerek.
Ben ilk oyun oynamaya başladığımda Commodore'um vardı ve yaşım 10'du. O zaman bile Ratatuy gibi oyun aramazdım. O zaman Aslan Kral bile çıkmamıştı gerçi. Şimdiki çocukları önce çizgi filmle sonra oyunuyla kandırıyorlar. Hatunları da Sims'le. Beyaz atlı prens yeni ek pakette geliyormuş diye bir rivayet var. İşte liste:
1. Pro Evolution Soccer 2008 - Konami
2. FIFA 08 - Electronic Arts
3. The Simpsons Game - Electronic Arts
4. Ratatouille - THQ
5. Halo 3 - Microsoft
6. Football Manager 2008 - Sega
7. The Sims 2: Castaway - Electronic Arts
8. The Legend of Zelda: Phantom Hourglass - Nintendo
9. High School Musical: Makin' the Cut! - Disney Interactive Studios
10. Juiced 2: Hot Import Nights - THQ
Dünyanın en iyi PC dergilerinden birisi. Pc Gamer Türkiye'de de bir dönem çıkmıştı ama hatırladığım kadarıyla biraz tuzlu bir fiyata satılmıştı. Bu nedenle de bir süre sonra satışları düşmüş ve çıkmamaya başlamıştı. İlk sayısını çok beğenmiştim çünkü bizim ülke için devrimsel bir işti. Gameshow filan vardı tamam ama mizanpajıyla, yazılarıyla birkaç seviye yukarıdaydı. Şimdi tekrar çıksa çok iyi olabilir. Hazır Oyungezer'le birlikte piyasa hareketlenmişken. Bu arada Oyungezer apayrı bir başlığı hak ediyor. Okumayı bir bitirsem açacağım... Level'la da ilgili birşeyler yazmak şart oldu elbette...
Read more...Sinan Akkol bir yazısında oyunlarla ilgili çıkan haberlerin oyunlarla geçirdiğimiz süreyi kısalttığını yazmıştı. Bunun nedeni ise bir oyunla ilgili çıkan binlerce haber yorumun oyunseverin beklentisini üst düzeye çıkarması ve oyun çıktığı zaman zaten her şeyi bilen oyuncunun oyuna hak ettiği ilgiyi göstermemesiymiş. Ben bunun altına imza atarım.
Bu blogda amacım bu değil. Sevdiğim oyunları oynamadan önce veya oynadıktan sonra görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Ama bu sayfalar dolusu incelemeyle olmayacak elbette. Uzun uzun yazacak vaktim maalesef yok.
Umarım bu sayfalarda yer alan yazıları beğenirsiniz. Sizleri burada görmek çok güzel. Hoşgeldiniz.
© Blogger template Cumulus by Ourblogtemplates.com 2008
Back to TOP